10 Phrases for Invitations

Müsait olup olmadığını karşı tarafa sorarken

  • Are you free... [Saturday night?] - [Cumartesi gece] müsait misin(iz)?
  • Are you doing anything... [Saturday night?] - [Cumartesi gece] bişeyler yapıyor musunuz (planınız var)?
  • (informal) Do you wanna... [see a movie?] - [film izlemek] ister misin?
  • (formal) Would you like to... [join me for dinner?] - [akşam yemeğe katılmak] ister misiniz?

Onay verirken

  • Let me check my calendar - Takvimimi kontrol etmeme müsaade edin
  • I’d love to! - Seve seve!
  • Sounds great! - Kulağa hoş geliyor!

Reddederken

  • I’d love to, but I have another commitment - Çok isterdim, ama başka bir sözüm var
  • I don’t think I can... - Gelebileceğimi/yapabileceğimi sanmıyorum
  • Maybe another time - Belki başka zaman

Gramer

Present Continuous in future tense (Şimdiki zamanı gelecek zamanda kullanımı) Şimdiki zamanı kullanıp, ardından gelecek zaman ifadeleri (yarın, haftaya, vs) kullandığımızda planlı gelecekten bahsetmiş oluyoruz

Ex: I am flying tomorrow - yarın uçuyorum

Wanna = want to I wanna coffee - Kahve istiyorum I wanna speak with you - Seninle konuşmak istiyorum

Let me - Müsaade / İzin verin Let me pass - Geçmeme izin verin Let me say - Söylememe müsaade edin

10_Phrases_for_Invitations.pdf67.1KB