Müsait olup olmadığını karşı tarafa sorarken
- Are you free... [Saturday night?] - [Cumartesi gece] müsait misin(iz)?
- Are you doing anything... [Saturday night?] - [Cumartesi gece] bişeyler yapıyor musunuz (planınız var)?
- (informal) Do you wanna... [see a movie?] - [film izlemek] ister misin?
- (formal) Would you like to... [join me for dinner?] - [akşam yemeğe katılmak] ister misiniz?
Onay verirken
- Let me check my calendar - Takvimimi kontrol etmeme müsaade edin
- I’d love to! - Seve seve!
- Sounds great! - Kulağa hoş geliyor!
Reddederken
- I’d love to, but I have another commitment - Çok isterdim, ama başka bir sözüm var
- I don’t think I can... - Gelebileceğimi/yapabileceğimi sanmıyorum
- Maybe another time - Belki başka zaman
Gramer
Present Continuous in future tense (Şimdiki zamanı gelecek zamanda kullanımı) Şimdiki zamanı kullanıp, ardından gelecek zaman ifadeleri (yarın, haftaya, vs) kullandığımızda planlı gelecekten bahsetmiş oluyoruz
Ex: I am flying tomorrow - yarın uçuyorum
Wanna = want to I wanna coffee - Kahve istiyorum I wanna speak with you - Seninle konuşmak istiyorum
Let me - Müsaade / İzin verin Let me pass - Geçmeme izin verin Let me say - Söylememe müsaade edin
10_Phrases_for_Invitations.pdf67.1KB